Thursday, October 13, 2011

perşembe

Öyle güzel bir rüya görüyorsun ki az daha mutluluktan kalbini yutacaksın.Sonra birden uyandın, bir perşembe gününe… Gerçekten de, birazcık , ufacık, minicik bir çaresizlik hissetmedin mi o an midenin derinliklerinde?

Tuesday, October 11, 2011

Çoraplar konusundaki bilgisizliğimi gidermek için internette gezinirken giyilmiş çorap diye bi site buldum. Giyilmiş çoraplarını satan insan var. Piyasada böyle bi talep olduğundan haberim yoktu.Çok şaşırdım.

Bi de bana deli diyosunuz yaa.

Monday, October 10, 2011




Bir gün vücudum can sıkıntısından kendini yoketmeye karar vermesin diye oturup bunu çizmişim. Şimdi bu resime dikkatlice bakın ve eğer tanıdıklarınız arasında akıl sağlığı yerinde olan insanlar varsa bugün onları çok sevin.
Dünyanın en kısa masalı:

Bloodymary ile Blackjack evlenmişler,üç çocukları olmuş.Çünkü o yıllarda evlenmeden çocuk yapmak henüz icat olunmamışmış.
İlkine Blackberry, ikincisine Babe Ruth, en küçüğe de Bary the Bastard adını vermişler.

Thursday, October 6, 2011


Bazı günlerde erkek seçimlerimizde ileriye yönelik planlamanın önemini daha iyi anlıyorum. Keşke bunu hiç unutmasam. Eğer taşınmak için kas gücü ve montaj yardımına ihtiyacınız varsa petrol değil inşaat mühendislerinin daha fazla işe yarayacağı konusunda size garanti verebilirim. Zira bu işte yalnız başına bırakılmış bir arkeolog olarak, yarım saatlik ölçüm ve hesaplama sürecinin sonucunda benim geldiğim son nokta şudur

Benimle bir kahve içmek isteyen var mı?

Tuesday, October 4, 2011

mektup

Sevgili dostum E.,

Bu sabah gözlerimi açtığımda karşımda bana hediye ettiğin yüzen yarasaları görüyorum. Artık yüzmüyorlar, kızıl bir suyun içinde öylece duruyorlar. Bu su zaten kızıl mıydı yoksa biz tüm şehir elektriğini ona yükledikten sonra mı bu hale geldi hatırlayamıyorum. Keşke yeniden yüzseler.

Bana öğretmediğin birkaç teknik bilgi olduğundan eminim. Eminim öldüren elektrik gibi dirilten elektriği de biliyorsun.Sırlarını bana vermeden gitmiş olmana biraz bozuluyorum doğrusu.

Ve nereden geldiğini bilmediğim bir bilgiye göre, bulunduğumuz ülkeden bir şiş soksak senin ciğerinden çıkabiliyormuş.

İnsanları özleme yetimizin sıfırın altında eksi otuziki derece olmasından olacak, seni çok özledim diyemiyorum. Sanırım sen de benimle aynı hisleri paylaşıyorsun. Burada olsan iyi mi olurdu, bilemiyoruz. Ama buna çok sevinecek en az bir tane kız tanıyorum.

Gözlerinden öpüyorum.